20 Mayıs 2014

VAN GÖLÜ ÇEVRESİ GEZİSİ 887 KM

Van Gölü Çevresi Gezi 887 km
Epey zamandır aklımda Türkiye'nin en büyük gölü olan Van gölünün çevresini motosikletle gezmek vardı. Zira bu geziyi yapmamış olsaydım kendime bende Doğu Anadolu'yu gezdim diyemezdim. Cuma günü öğle vakti düştüm yollara.
Gezi rotası:


Motosikleti yükleyip yola düştüğümde saat 12:30 geliyordu

Bu günkü hedefim Tatvan a ulaşmak 186 km yolum var. Hava çok güzel her yer yemyeşil, ilk molayı Murat nehrinin kenarında veriyorum, ben manzarayı izlerken ybr dinleniyor.

Molaları pek uzun tutmamaya çalışıyorum çünkü önümde muş ovası var ve akşama doğru buralar da hele ovalardan geçiyorsanız rüzgarın sarsıcı süprizleriyle karşılaşabilirsiniz.
Muş merkezde kısa bir çay molasından sonra Tatvan a doğru yola çıkıyorum. Muş-Tatvan arası 80 km boyunca Şaşırtıcı derecede kaliteli ve hemen hemen hiç virajı yokuşu olmayan yol var. Tam gazlamak isteyenlere göre bir yer diye düşünüyor ve tın tın ilerliyorum.

Akşam üstü saat 16:00 da Tatvan a ulaşıyorum, ulaştığımın teyidi olarak tabelayı fotoğraflayıp şehir merkezine iniyorum.

Kalacağım öğretmen evine gidiyorum eşyaları bırakıp kendimi Van gölü kıyısına atıyorum.


Van gölü 3713 m2 alanı ile Türkiye'nin en büyük gölü, Nemrut volkanın patlaması sonucu cöküntü bir alanın önünün lavlarla kapanmasıyla oluşmuş bu devasa göl tuzlu ve sodalı suyu ile diğer bir çok gölden ayrılmaktadır.
Gün batımına yakın Van gölünü fotoğraflıyorum


Ben fotoğraf çekerken bir çocuğun dikkatini çekmiş olsa gerek yaklaşıp beni izliyor. Dönüp Van gölünü hakkında ne biliyorsun
diye sorunca, çocuk itiraz ediyor van gölü değil van denizi diyor. Burada ki bir çok kişi van denizi diyor(behra wane)
Gerçkten buranın bir göl olduğunu bilmezseniz deniz zannetmeniz çok normal. O benim fotoğrafımı
bende onun fotoğrafını çekiyorum.

Gece iyi bir uyku çekiyorum. Cumartesi Sabah 06:00 de tekrardan yola hazırım.

Müthiş göl manzarası ile Ahlat'a doğru yola çıkıyorum. Yer yer durup fotoğraf çekiyorum.


Van gölünü baştan başa dolanan yolun tamamına yakını çok iyi bu sebeple seyahat ederken doyasıya
göl manzarası izleyebiliyorsunuz.

Yolun gölün kıyısına inmeye müsaade ettiği yerde kumsala kadar iniyorum.

Ötelerden Süphan Dağı görünüyor. yolculuğumun ilerleyen kısımlarında Süphana dahada yaklaşmayı umuyorum.

Van gölünün ihtişamlı manzarası eşliğinde 07:30 gibi Ahlat'a varıyorum.

Van gölünün kuzey batısında yer alan ve tarih kokan Ahlatta Selçuklu mezarlığını ziyaret ediyorum.

Bu tarihi mezarlıkta mezar taşlarının aynı boyda olmadığı dikkatimi çekiyor, bunu güvenlik görevlisine
sorduğumda saygınlık-rütbe-zenginliğe göre mezar taşlarının boyu değişmektedir cevabını veriyor.

Ahlat ta küçük gezinti sonrası tekrardan yola düşüyorum Van gölü kıyısında sık sık durup fotoğraf çekiyorum.

Adilcevaz tabelasını gördüğümde tam olarak nerede duyduğumu hatırlayamadığım bir kaç mısra mırıldanıyorum.
Emek gibi, toprak gibi, kan gibi, hoyrat gibi
Adilcevaz fırtınası, yedi dağın eşkiyası gibi....
Adilcevazı geçtikten sonra Daha önce uzaktan gördüğüm Süphanı görüyorum.

Adilcevazdan sonra ara ara dinlenelerek devam ediyorum.

Öğleye yakın Erciş e ulaşıyorum. Uzaktan Erciş görünüyor.

Karlıova dan çıktığımdan beri hiç yakıt almamıştım. Yolda iken bu aklıma gelince, yol boyunca ara ara
ybr yi biraz da zorlamıştım ve 350 km'dir sürüyordum.şimdi biti verirse benzin diye düşününce içim ürperiyor.
Yol üzerinde gördüğüm bir kaç benzinlik hiç içime sinmiyor şimdi kötü bir benzin alıp sıkıntı yaşama fikri hoşuma
gitmiyor. Ercişe girişte opeti görünce rahatlıyor ve hemen benzin alıyorum depo dolunca 9lt alıyor böylece
benzin göstergesi boş gösterince depoda daha 4 lt benzin kaldığını öğrenmiş bulunuyorum.

Ercişi 4km geçtikten sonra Balık bendine ulaşıyorum.
Burası Van Gölünde yaşayan tek balık türü olan İnci kefalinin üreme sahası. Van gölü tuzlu ve sodalı olduğundan
balıklar burada üreyemiyor ve yumurtlama döneminde(Nisan-Mayıs) van gölüne dökülen akarsu ağızlarında korunaklı
bölgelere yumurta bırakıyorlar. Yumurtalardan çıkan balıklar buradan göle dönüyorlar. Burada
balıkların akıntıya karşı verdikleri inanılmaz mücadeleyi hayranlıkla

Buradan sonra Muradiye ye doğru yola düşüyorum. Muradiye şelalesi Van-Erciş yolunda Doğubeyazıt
ayrımından 18-20 km içeridedir. Mahi çayı üzerinde bulunan suları 20m yükseklikten düşen şelale ismini
Bağdat seferi sırasında burada konaklayan 4. Murattan almıştır.

Şelalenin yanında bulunan tarihi asma köprü tahrip olduğundan yenisi yapılmıştır.

Öğle yemeğini buradaki tesiste yiyorum

Yemekten sonra yine göl manzarası eşliğinde 80 km yol kat ederek Van'a ulaşıyorum.
Van'a ulaştığımda saat 16:00 olmuştu. Şehir merkezine 3 km uzaklıkta bulunan Van kalesinin yolunu tutuyorum
Amacım Kaleyi dolaşmak değil sadece Van'ı ve Van gölünü yüksekten görmek. Motosikleti park ettiğim
yerde seyyar satıcı çocuğa biraz para karşılığında motora göz kulak olmasını tembihleyip tırmanışa geçiyorum.

Abi merak etme diyor.

Kan ter içinde kaleye tırmanınca Şehir manzarası ve eşsiz göl manzarası yorgunluğumu alıveriyor
birden.

Kalenin tepesinden Kente ve gerisindeki Erek dağının keskin silueti ne bakarken ertesi gün yamaçlarına
tırmanacağım hiç aklımdan geçmiyordu.

Van şehir merkezine dönerken yol üzerinde kedi evi gözüme çarpıyor. Farklı renkteki gözleriyle dikkat çeken
bu kediler burada koruma altında

Geceyi geçireceğim Akdamar oteline gidiyorum eşyaları bırakıyorum.

Daha sonra motosikleti otelin yanında bana tarif edilen otoparka götürüyorum. buradaki görevli
bırakamazsın diyor burada çalarlar mesuliyet kabul etmeyiz diyor. Durumu resepsiyondaki görevliye bildirince
Bana ''merak etmeyin akşam otelin lobisine alırız diyor ve beni rahatlatıyor.
Akşam karanlık çökmeden önce Van'ın ana caddelerinde dolanıyorum

Saat dokuza kadar dışarıda dolanıyorum yemek yemek yeyip çay içiyorum. yemek konusunda pek söyleyeceğim bir şey yok
bu bölgede mera hayvancılığı yaygın bu sebeple et ağırlıklı yemekleri lezetli.

Otele döndüğümde resepsiyon görevlisin yardımıyla motosikleti otelin giriş kapısın yanına çekiyoruz resepsiyonun
tam görebileceği yere içeri koyalım diyor ola ki müşteriler rahatsız olur diye kabul etmiyorum.

Günü yorgunluğundan erkenden uyudum.
Van gezisine çıkmadan önce Van da bulunan forumdan hakan_czy arkadaşımıza vana geleceğime ve kendisiyle tanışmak isteğimi
belirten bir mesaj göndermiştim. Sabah 05:30 da uyandığımda hakan arkadaşımızdan geri dönuş mesajının geldiğini fark ettim
Sabah 07:30 civarı kendisini aradım. Uykudan uyandırdığım ve Benimle ilgilenip karşılayan hakan beye sonsuz teşekkür ediyorum.
Bana tarif ettiği yere gittim ve kendisi ile tanıştım gezinin en güzel kısmı da burada başladı.Oturup muhabbet ettik Hakanın 2 tane
motosikleti var cbf ve crf. sohbetten sonra garajına gidip crf250 motosikletine bakıyoruz.
[IMG][/IMG]
Ben de biniyorum üstüne ayağımın biri ancak yere yetişiyor benim için oldukça yüksek.

Motosikleti ve kros üzerine sohbet ediyoruz.
Normalde planımda hakan ile tanışıp Akdamar adasına gitmek vardı. Hakanın yeni gezi teklifi bana daha
hoş görünüyor. Kendisi bir kros yapmayı çok seviyor e tabi doğal olarak kendimiz dağlara vuruyoruz.
Erek dağına doğru yola çıkıyoruz kendisi cbf ile geliyor. Şehirden ayrılıp toprak yollara giriyoruz.
Hakan bir ara yoldan çıkıp yokuşa tırmanıyor.

Keskin hatlarıyla volkanik dağ kütlerini keyifle izliyoruz

Gezinin bu kısmında iki kişi olduğumuzdan rahat rahat fotoğraf çekiyoruz.
Küçük baraj göletine ulaştığımızda yükseltinin 2265m olduğunu söylüyor.
Tırmanışa devam ediyoruz kısa aralıklarla durup fotoğraf çekiyoruz.

2535 metreye çıktığımızda yer şekilleri etrafımızda ufaldı sanki google eart haritalarına
bakıyormuş gibi hissettim.


Arka planda Artos dağının zirvesi.

2605 metreye tırmandığımızda karşımıza harika görüntüsü ile Keşiş gölü çıkıyor.


Hakan karşıdaki tepeyi gözüne kestirip biraz daha yükseğe çıkalım diyor. 2665 metreye tırmanıyoruz
Bu tırmanış en zorlu olandı çünkü geven dikenleri üzerinde seke seke çıktık.

Bu yükselti motosikletimizin gördüğü en yüksek yer.

Çıktığımız tepeden göle doğru inişe geçiyoruz hakan bana epey fark atıyor gerçekten arazide çok
iyi sürüyor.
2605 metredeki keşiş gölünün kıyısında bir kaç fotoğraf çekip inişe geçiyoruz.

Dönüş yolunda çoban köpeklerinin saldırısına uğruyoruz. Keratalar biz durunca duruyorlar hareket
edince saldırıya geçiyorlar. Sahipleri kopekleri bizden uzaklaştırması ile yola devam ediyoruz.

İniş çıkıştan zormuş bir kaç defa düşme tehlikesi geçiriyorum. yavaş hareket ettiğimden hakan
zaman zaman beni beklemek zorunda kalıyor.

Zorlu arazi sürüşü benim için iyi bir deneyim oldu. Çok keyif aldık. her iki motosiklette bu
zorlu sürüşte hiç bir sıkıntı çıkarmadılar.

Asfalta çıktığımızda dönüp tırmandığımız dağa bakıyoruz.

Yolumuzun üzerinde Çavuştepe kalesine tırmanıyoruz. Ardımızda Artos manzarası ile fotoğraf
çekiyoruz.

Bundan sonra Van-Gevaş ayrımına kadar beraber sürüyoruz. bundan sonra hakan Van'a dönüyor.
Kendisi ile vedalaşıp Gevaş a doğru yola düşüyorum.
Sahip olduğumuz tutku sayesinde daha önce tanımadığım bir kişi dost olup keyifli bir gezi yapmak
Bu gezinin en anlamlı kısmı idi. Hakan beyle çok iyi bir gün geçirdim kendisine sonsuz teşekkür
ediyorum.
Hakan beyden ayrıldığımda saat 14:30 civarıydı bundan sonra 300 km lik bir yol beni bekliyordu.
Akdamar adasının yanından geçiyorum, niyetimde bu adaya gitmekte vardı ama vakit daraldığından
adanın fotoğrafını çekmekle yetiniyorum.

Gevaştan sonra Tekrardan Tatvan a ulaşıyorum. burada kısa bir yemek ve benzin molası verip tekrardan
yola düşüyorum Tatvan-Muş arasında şiddetli rüzgarda yaklaşık 80 km motosiklet dans ede ede yol alıyorum.
Yolculuğun sonuna doğru gün batarken son bir kaç fotoğraf çekip saat 19:00 civarı yolculuğu bitiriyorum.

İki buçuk gün ve 887 km'lik bu keyifli yolculuk böylece sona erdi.

4 yorum:

osman dedi ki...

güzel bir çalışma!kutlarım...

Coskunca dedi ki...

Selamlar adem kardeşim, fotoğfaflarınız ve gezileriniz çok güzel, ben 55 yaşındayım ve 2014 beyaz ybr125 kullanıyorum, kocaelide yim. Belki bir gün bir yerlerde karşılaşırız. Selamlar.

Unknown dedi ki...


Motosiklet
çok güzel bisikletler ilginç ve güzel de

Ertuğrul Ortaç dedi ki...

Mavi YBR müthiş, çok sevdiğim renk. Ama en güzeli de rota. Seyrine doyulmaz yerler :)

İNÖNÜ YAYLASI GEZİSİ (13.04.2024)

13 Nisan Cumartesi günü scooter ile İnönü yaylasına çıkmak  için önceden plan yapmıştım. Ömer de bana eşlik edecekti ama son anda işi çıktığ...