DİYARBAKIR-MARDİN-BATMAN GEZİSİ 1100 KM

Çarşamba günü dersim yoktu, perşembe 1 mayıs cuma günü için izin koparınca 5 günlük tatilim oldu. Bende Güneydoğu ya doğru bir gezi yaptım.

Gezi rotası

30 Nisan çarşamba günü sabah hazırlarım bitirip yola düşmeden önce saati son kontrol ettiğimde saat 09:30 gösteriyordu.

Karlıova dan ayrıldıktan 30 km sonra ilk molayı verdim. Kahvaltı yaptım ve tekrar yola düştüm. Buralar yüksek olduğu için sürekli esiyor. Motordan indiğimde soğuktan titriyordum.

Bingöl de depoyu dolduruyorum

Bundan sonra Elazığ'a kadar 140 km yolum var 10 dk motoru dinlendirme molası dışında hazar gölünü görene kadar pek durmuyorum. hazarı görünce heyecanlanıyorum mübarek deniz gibi yarım saat kadar göl manzarası izliyorum.

Elazığ da Diyarbakır a geçerken hazar gölünün eşliğinde harika bir yoldan geçiyorsunuz. Yol güzel manzara güzel

Molaları genellikle manzarası güzel yada çay içe bileceğim yerlere dek getiriyorum. Yorgunluk üzerine de çay çok iyi gidiyor.

Elazığ maden yolu üzerinde Maden ilçesine birkaç km kala yol kenarında çınar ağaçları altında güzel çay içilecek bir yer var.

Elazığ Maden Mihrap Dağının eteklerine dar bir vadide kurulmuş. İlk bakışta pek anlam verilemez neden bu yokuşa kurulmuş diye.
Ama burada zengin bakır yatakları var. Bu da yerleşimin neden bu sarp yokuşa kurulduğunu açıklıyor.

Maden den sonra Diyarbakır'a kadar durmuyorum. Diyarbakır Kadar hiç durmuyorum. Saat 16:00 da 

Diyarbakır'a ulaşıyorum. Hava baya sıcak. Botların içinde ayaklarım yanmaya başlıyor. İlk işim Yamaha servisine gitmek oluyor. Burası 2013 te Motosikleti satın aldığım yer.

Yamaha servisindeki arkadaşla çay eşliğinde Yeni modeller ve uzun yol üzerinde 1 saat kadar muhabbet ediyorum. Bu arada ybr 125 yeni beyaz modelini inceledim bu renk baya hoşuma gitti.

Bide motosikletime gidon topuzu takayım dedim taktığım ilk ve tek aksesuar.

Yola çıkmadan önce hava durumuna bakmıştım. Perşembe günü tüm bölge yağmurlu görünüyordu bende her ihtimale karşı Kappa'nın yağmurluğunu aldım ve oradan ayrıldım.
Öğretmen evine gelip motosikleti park ediyorum eşyaları bırakıp üstümü değiştiriyorum. soluğu sokaklarda alıyorum.
Karanlık çökmeden bir kaç kare fotoğraf çekiyorum.

Karanlık çöküyor ve ben kurt gibi acıkmışım. Soluğu Remzi Ustada alıyorum. Tabi Diyarbakır'a gelip ciğer ve kadayıf tatlısı yemeden olmaz.
benim tatlılarla pek aram olmadığı için sadece ciğer yiyorum. Diyarbakır da ciğer yapan bir çok yer var fakat benim en sevdiğim Dağkapı da ki Remzi Usta.

Geceyi öğretmen evinde geçireceğim. Şansıma Kaldığım oda da motosikletçi bir arkadaş var. Epey muhabbet ediyoruz. Oda cbr250 ile Alanya dan gelmişti bölgeyi gezip Adıyaman gidecekti.

1 Mayıs perşembe günü Saat 8:30 da tekrardan yola çıkıyorum varış noktam Mardin. Yolda koyun sürüleri- yemyeşil tarlalar eşliğinde keyifli bir yolculuk yapıyorum.

Saat 11:00 de Mardin'e ulaştım. Doğru eski Mardin'e çıktım. Amacım Tarihi solumak ve en önemlisi de uçsuz bucaksız Mezopotamya'yı izlemek.
Mardin Tarihi M.MÖ 4500 yıllarına dayanan Güneydoğunun yukarı Mezopotamya bölümünde yer alır. Taş mimarisinin en güzel örneklerini burada görebilirsiniz.

Daha öncede burayı gezmiştim. Ve o zan bir gün buralara motosikletle geleceğim demiştim. Geldim. En sevdiğim yer Zinciriye medresesi
1385 yılında Melik Necmettin İsa Bin Muzaffer Davut Bin El Melik Salih tarafından yaptırılmıştır.

Birinden rica edip fotoğraf çektirdim. Hatıra olsun diye.

Dikkatimi çekti bu bu çocuk ilerde fotoğrafçı olacak herhalde

Zincirye medresesinden Büyüleyici Mezopotamyayı izliyorum. sonsuz bir ova gibi görünüyor. Bugün 1 mayıs işçi bayramı bu gün emeği hiç karşılıksız bırakmayan verimli toprakları izliyorum. 1 saat kadar sadece Mezopotamyayı izledim.

Buradaki Sabancı müzesine gidiyorum. Burada tarihi fotoğraflar sergisi ve Mardin'e ait tarihi kalıntılar tarihi bilgiler var.

Saat 15:00 e yaklaştığında benimde ayrılış vaktim geldi. ayakkabıları çıkarıp botları giyiyorum. botlar güzel fakat ben vites değiştirmekte çok zorlanıyorum.

Son bir fotoğraf çekip şehirden ayrılıyorum.

Mardin den sonra Midyat ve Hasankeyf'e gitmiyorum. Daha önce gitmiştim açıkçası Mardin den sonra çokta ilgimi çekmedi.
Rotayı Batman'a çeviriyorum. Batman'ı gezme niyetim yok uzun zamandır görmediğim bir arkadaşı ziyaret edeceğim.
Batman yolundan bir kaç fotoğraf

 Geceyi arkadaşın evinde geçirdim. Sabah 07:00 de Batmandan ayrılıp Diyarbakır'a doğru yola çıkıyorum. yolda güzel manzaralar görünce durup izliyorum.

Saat 09:00 da Diyarbakır'a ulaşıyorum. Daha önce askerlik nedeniyle 1 yılım Diyarbakır da geçti. Bu şehri çok sevdim. Bende hoş anıları var. Bu nedenle motosikletimi öğretmen
evine bırakıp akşama kadar Diyarbakır caddelerinde dolaşıyorum.

Sanat sokağına uğruyorum burası genelde üniversite öğrencilerin takıldığı bir yer. Diyarbakır a yolunuz düşerse muhakkak bir uğrayıp cay içmelisiniz.

Geceyi Diyarbakır da geçirdikten sonra sabah saat 09:00 da Diyarbakır dan ayrılıyorum. Önümde 370 km yol var. Pek oyalanmıyorum. fazla mola vermeden Bingöl'e doğru yola çıkıyorum. Sadece Elazığ'a ulaştığımda Hazar gölü manzaralı yolda fotoğraf çekiyorum.

Yol kenarında tarla süren bir çiftçi dikkatimi çekiyor. Adam tarlayı eğim yönünde yanlış sürüyor. erozyon kaçınılmaz. Uyarmak istiyorum bana epey uzak. Bu fotoğrafı çekiyorum öğrencilerime göstermek için.

Bingöl Karlıova ya Cumartesi saat 15:00 te ulaşıyorum. Toplamda 4 gün ve 1100 kilometrelik yolculuk burada bitti. Pazar günü Motorumu Kontrol ettim temizledim ve zinciri yağladım. Yeni bir yolculuğa hazırlanıyoruz bu sefer Niyette Van gölü gezisi var.

Bütün yolculukta tek sıkıntım botlarla ilgili oldu
Vites yükseltirken sürekli sıkıntı çektim yahu sanki vites takılıyor gibi oldu bazen bir kaç denemede ancak yükseltebildim. Normal ayakkabılarımla denedim yolun bir kısmında hiç sorun yoktu vitesler tıkır tıkır geçiyordu.